İçindekiler:
- Hamile kadınların anne karnındaki bebekler üzerindeki etkisi
- Hamile kadınların duygusal kargaşası, doğup büyüyene kadar bebek üzerinde büyük bir etkiye sahip mi?
- Peki hamile kadınlar ağlayabilir mi?
Herkes kesinlikle sorunsuz ve mutlu bir hamilelik için can atar. Ancak hormonal değişiklikler ve karşılaşılan çeşitli psikolojik baskılar nedeniyle bir noktada hamile kadınlar da üzülebilir. O halde hamile bir kadın ağlarsa ne olur? Anne karnındaki fetüsün annenin üzüntüsünü hissedebildiği doğru mu? Aşağıdaki bilimsel cevabı bulun.
Hamile kadınların anne karnındaki bebekler üzerindeki etkisi
Annenin hamileyken yediği yiyecekler doğrudan fetüsü etkileyebilir. Neden öyle? Annenin yemek yerken aldığı besinler, göbek kordonu yoluyla fetüse dağıtılır.
Peki annenin duyguları fetüsü de etkiliyor mu? Psikolojik Bilimler Derneği'nin yaptığı bir araştırma, altı aylık kadar genç bir fetüsün, bir annenin hamilelik sırasında hissettiği duyguların etkisini hissedebildiğini buldu.
Ağlamak, duygusal bir taşma biçimidir. Bu aktivite çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Örneğin, stres geldiğinde mutlu olunca üzüldüğünde dokunuluyor. Başka bir deyişle, ağlamak genellikle herkesin başına gelen ve hamile kadınların başına gelebilecek bir şeydir.
Uzmanlar, bir veya iki kez ortaya çıkan stresin normal olduğu ve fetüse etki etmeyeceği görüşündedir. Bununla birlikte, tekrar tekrar, sürekli olarak ortaya çıkan ve uzayan duygular, aslında taşıdığı bebeği etkileyebilir. Nedeni, hamile kadınlar sürekli ağlarsa şiddetli stres, anksiyete belirtileri ve depresyon yaşayabilirsiniz.
Hamile kadınlar strese girdiğinde vücut stres hormonları üretecektir. Bu hormon ayrıca plasenta yoluyla rahimdeki fetüse de akacaktır. Stres ne kadar sık olursa, o kadar fazla stres hormonu üretilir ve fetüse o kadar fazla hormon dağıtılır.
Sürekli stres hormonu alan bir fetüs kronik stres yaşayabilir. Aslında rahimdeki gelişim çok önemli bir dönemdir çünkü sinir sisteminin gelişimi gerçekleşir. Hormon dengesizliği bu gelişim sürecine müdahale edebilir.
Bebeğe göbek kordonu yoluyla iletilen stres hormonları nedeniyle doğrudan bir etkiye sahip olmanın yanı sıra, depresyon yaşayan gebeler dolaylı olarak fetüsü de etkileyebilir. Bebek Merkezinde depresyon yaşayan annelerin bebek ve rahim sağlığı açısından oldukça riskli çeşitli semptomlar yaşayacağı söyleniyor. Örneğin anneler uyumakta güçlük çekerler, iştahları azalır, konsantre olmada güçlük çekerler ve enerjileri bitiyormuş gibi kendilerini güçsüz hissederler.
Hamile kadınların duygusal kargaşası, doğup büyüyene kadar bebek üzerinde büyük bir etkiye sahip mi?
California-Irvine Üniversitesi ve Psikolojik Bilimler Derneği'nden yapılan bir araştırma, bir anne hamilelik sırasında ağladığında ortaya çıkabilecek olası etkiyi açıklıyor. Uzun vadede, hamile kaldıklarında depresyon nedeniyle ağlayan annelerden doğan bebekler, nörolojik sorunlar ve psikolojik bozukluklar yaşayabilir.
Ayrıca hamilelik sırasında sıklıkla endişeli hisseden annelerden doğan çocukların beyinlerinde de farklı yapılar olacaktır. Bununla birlikte, beyin yapısındaki bu farklılıkların uzun vadeli etkilerini görebilmek için bu araştırmaya devam edilmesi gerekiyor.
Klinik Obstetrik Jinekolojideki diğer araştırmalar, hamilelik sırasında uzun süreli stresin bir çocuğun otizm, depresyon ve bilişsel bozukluk riskini de artırabileceğini göstermektedir.
Peki hamile kadınlar ağlayabilir mi?
Yukarıda açıklandığı gibi, hamilelik sırasında ağlama gibi duygusal patlamalar, yalnızca bir veya iki kez de olsa meydana gelen doğal bir şeydir.
Dikkate alınması gereken, stres ve depresyon gibi olumsuz duygulardır. Siz veya eşiniz bunu yaşarsanız, hemen bir doktora başvurun. Ağlamaktan başka duygularınızı dışa vurmanın bir başka yolu da egzersiz yapmak gibi çeşitli olumlu aktiviteler yapmaktır. Kendinizi kötü hissettiğinizde hamilelik egzersizleri, yüzme veya yoga yapmayı deneyebilirsiniz.
x