İçindekiler:
- Ameliyat sonrası kanın pıhtılaşma süreci nasıldır?
- Ameliyattan sonra kan neden pıhtılaşır?
- Ameliyattan sonra kan pıhtıları ile nasıl başa çıkarsınız?
Kan pıhtılarının oluşumu (pıhtılaşma), bir yaralanma sonrası vücutta normal bir süreçtir. Bu nedenle ameliyat sonrası kan pıhtılaşması aslında vücut tarafından otomatik olarak gerçekleştirilen doğal bir tepkidir. Kanamayı durdurmanın yanı sıra, oluşan kan pıhtıları da yara iyileşmesini hızlandırmaya yardımcı olur.
Ancak bazen bu süreç tehlikeli olabilir ve hatta vücudun organlarının işlevini tehdit edebilir. Peki, bu ameliyattan sonra aşırı kan pıhtılaşmasıyla baş etmenin bir yolu var mı?
Ameliyat sonrası kanın pıhtılaşma süreci nasıldır?
İnsan kanının bir bileşeni olan trombositler, pıhtı oluşturarak kanamanın durdurulmasına yardımcı olur. Bu pıhtı yaralı bölgede veya operasyonun hedefinde oluşur.
Birbirine yapışan kan sonunda yavaşça kalınlaştığında pıhtılar oluşur. Amaç daha fazla kanamayı önlemekse tabi ki iyi. Ancak ameliyattan sonra kanın pıhtılaşması gerçekten kan akışını engelliyorsa bu farklı bir hikaye.
Ameliyattan sonra kan neden pıhtılaşır?
Aslında normal bir süreç olsa da, ameliyat sonrası kanın pıhtılaşması vücutta bir sorun olduğuna da işaret edebilir. Bu, damarlarda bir kan pıhtısı oluştuğunda meydana gelir ve böylece kanın düzgün akışını engeller.
Bu durum, derin ven trombozu (DVT) olarak bilinir. Sonuç olarak, kalbin aldığı kan miktarı optimalin altındadır. Beyin, akciğerler ve diğerleri gibi vücudun hayati organlarında anormal kan pıhtısı oluşumu meydana geldiğinde bu risk daha da kötüleşebilir.
Veya başka durumlarda kan pıhtısı, akciğerler gibi hayati organlara girmek için seyahat edebilir. Bu, uygun kan akışını engellediği için yaşamı tehdit edebilen pulmoner emboli olarak bilinir.
Ameliyattan sonra kan pıhtılaşması riski taşıyan vücudun çeşitli yerlerinde yapılan büyük ameliyat. Örneğin mide, pelvis, kalçalar ve bacaklarda. Aşırı kan kaybını önlemeye yardımcı olmanın yanı sıra, ameliyattan sonra kan pıhtılarının oluşmasının başka nedenleri de vardır.
Bunun nedeni, ameliyattan sonra bol bol dinlenmeniz gereken bir zamandır. Otomatik olarak, vücut hareketsiz veya hareketsiz olma eğilimindedir. Yaptığınız küçük hareket, kan damarlarındaki kan akışını yavaşlatır. Sonuç olarak kan pıhtıları oluşur.
Bu kan pıhtıları genellikle ameliyattan sonraki 2-10 gün içinde oluşur, ancak yaklaşık 3 ay daha uzun sürebilir. Aşağıdaki durumlardan bir veya daha fazlasına sahipseniz, bir DVT veya bir damarda bir kan pıhtısı geliştirme şansınız daha yüksek olabilir:
- Sigara içmek
- Fazla kilolu veya obez olmak
- Daha önce DVT geçirmişseniz veya DVT'si olan aile üyeleriniz varsa
- Hamile
- Kan akışını etkileyen belirli koşullara sahip olmak
- 65 yaşın üzerinde
- Doğum kontrolü ve hormon tedavisi gibi belirli ilaçları düzenli olarak kullanın
- Kanser var
- Kalp problemleriniz ve felçiniz varsa
Ameliyattan sonra kan pıhtıları ile nasıl başa çıkarsınız?
Doktorların ameliyat sonrası kan pıhtısı oluşumunu tedavi etmek için kullandıkları tedavi genellikle etkilenen bölgeye göre düzenlenir. Genelde doktorlar antikoagülan adı verilen kan sulandırıcı ilaçlar reçete edeceklerdir.
Ek olarak, kan pıhtılarını gidermeye ve akışlarını iyileştirmeye yardımcı olmak için varfarin gibi diğer ilaç türleri de verilir. Doktorlar ayrıca kan pıhtılarının gelişmesini önlemek için heparin ilaçları da yazabilir.
İyileşmeyi hızlandırmak için, doktorların ameliyattan sonra kan pıhtılarıyla mücadeleyi hızlandırmak için önerdiği bazı eylemler:
- Derinin altına enjekte ederek ilk hafta programa göre rutin olarak heparin ilacı alın.
- Daha sonra ikinci hafta heparin ilacıyla birlikte warfarin (Coumadin®) ilacını almaya devam edin.
Yaklaşık 1 hafta heparin ilacı enjekte edildikten sonra ve aynı anda kullanılan oral warfarin ilaçtan sonra heparin uygulaması durdurulacaktır. Bununla birlikte, yaklaşık 3-6 süre varfarin almaya devam etmeniz önerilir.
Durumunuza bağlı olarak süre daha uzun sürebilir. Bu arada, daha ağır vakalar için doktor aşağıdaki gibi şeyler yapacaktır:
- Operasyon. Kateteri kan pıhtısı kısmına yönlendirin, böylece yavaşça kaybolur.
- Kalp stenti veya halkası. Kan damarlarını açık tutmak için stentleme düşünülebilir, bu nedenle kan akışı pürüzsüzdür.
- Vena kava filtresi. Bu yöntem, kan inceltici ilaç çalışmadığında yapılır, böylece inferior vena cava'ya bir filtre yerleştirilir. Amaç, vücudun hayati organlarına akmadan önce kan pıhtılarını toplamaktır.