İçindekiler:
- İlk kez bir psikoloğa danışılırken ne hazırlanmalı?
- 1. Kendiniz olun, korkmanıza gerek yok
- 2. Pek çok soruyu yanıtlamaya hazır olun
- 3. Soru sormaktan çekinmeyin, danışırken soruları yazın
- 4. Günlük günlüğünüzü bulun
- 5. Geç kalmayın
Sorununuzu çözmek için bir psikologdan yardım istemekte tereddüt etmenize gerek yok. Özellikle şu anda depresyondaysanız ve arkadaşlara ihtiyacınız varsa güvenmek. Bu nedenle, bir psikoloğa danışmak, stresinizle başa çıkmanın bir yoludur. Bir psikoloğa ilk kez başvurduğunuz için kafanız mı karıştı? Rahatlayın, ilk psikolojik konsültasyonunuzun sorunsuz geçmesi için yalnızca aşağıdakileri yapmanız gerekir.
İlk kez bir psikoloğa danışılırken ne hazırlanmalı?
Belki ilk başta bir psikoloğu ziyaret etmekten çekiniyorsunuz. Çevrenizdekilerin görüşlerinden dolayı utanıyorsunuz ve endişelisiniz. Evet, çoğu psikologa gidenlerin ruhsal bozukluğu olan insanlar olduğunu düşünüyor. Aslında, stresli olduğunuzda ve bunu düzgün bir şekilde yönetemediğinizde, bir psikoloğa danışmanız gerektiğinin bir işareti olabilir.
Doğal olarak, ilk görüşmede endişeli, endişeli ve rahatsız hissedersiniz. Ancak probleminizin hızlı bir şekilde çözülebilmesi için, o zaman bir psikologla ilk görüşmenizden en iyi şekilde yararlanmalısınız. Bu nedenle, ilk toplantınızın sorunsuz geçmesi için aşağıdaki ipuçlarını izlemelisiniz.
1. Kendiniz olun, korkmanıza gerek yok
İlk kez bir psikologla görüşen hemen hemen herkes korkar ve rahatsız olur. Ancak, bunun kendinizi kapatmanıza neden olmasına izin vermeyin. İlk korkular tamamen doğaldır, ancak adapte olduysanız en iyisi bir psikologla sohbet etmekten zevk almaktır.
Psikologlar profesyoneldir, bu yüzden probleminiz ne olursa olsun kesinlikle ikiniz arasında bir sır olacaktır. Bu yüzden dürüst olmaktan ve nasıl hissettiğinizi söylemekten korkmayın.
Psikologlar veya terapistler de sizi yargılamak yerine yardım etmeyi amaçlarlar. Bu nedenle, psikoloğunuz tarafından olumsuz bir şekilde görülmekten korktuğunuz için bazı gerçekleri yalan söylemeye veya örtbas etmeye gerek yoktur. Örneğin, doktora karın ağrısı ve mide bulantısı olduğunu söylemek istemiyorsan, doktor nasıl teşhis koyabilir ve doğru tedaviyi sağlayabilir?
2. Pek çok soruyu yanıtlamaya hazır olun
İlk seansta psikolog sizi ve yaşadığınız sorunları tanımaya çalışacaktır. Bu şekilde, size çok sayıda soru sorulmalıdır, bu yüzden tüm cevaplarınızı ve hikayelerinizi dürüstçe hazırlayın.
Belki de bir psikoloğun soracağı ilk soru, "Seni buraya ne getirdi?" veya "Neden sadece şimdi danışmalar için geldi, neden daha önce olmasın?". İlk görüşmede karşılaşabileceğiniz, o anda nasıl hissettiğinizi öğrenmeyi ve duygusal durumunuzu değerlendirmeyi amaçlayan bu tür sorular.
3. Soru sormaktan çekinmeyin, danışırken soruları yazın
Tek seansta terapi genellikle yaklaşık 45-50 dakika sürmektedir. Bu, gittiğiniz her danışma yerinin politikalarına bağlıdır.
Psikoloğa soru sorma hakkına sahipsiniz. Aslında, ilk seans, gelecekte terapi planınızın nasıl olacağını öğrenme şansınızdır. Bir psikoloğa sormanız gereken bazı şeyler şunlardır:
- Bana hangi terapi uygulanacak?
- Bir psikoloğu ne sıklıkla görmeliyim?
- Bu terapi kısa vadeli mi yoksa uzun vadeli mi?
- Terapiyi desteklemek için evde yapmam gereken herhangi bir şey var mı?
- Aile üyelerimin veya bana en yakın kişilerin dahil olması gerekiyor mu?
Sizi hala şüphe uyandıran ve hangi terapiyi yapacağınız konusunda kafanızı karıştıran başka bir şey varsa, psikoloğunuza sormaktan çekinmeyin.
4. Günlük günlüğünüzü bulun
Bir günlüğünüz veya günlüğünüz varsa, en iyisi bunu danıştığınızda yanınızda götürmenizdir. Bu, psikoloğun sorularını yanıtlamanızı kolaylaştıracaktır. Bazen geçmişte seni kızdıran şeyi unutabilirsin, bu yüzden günlüğünü yanında getirmen hatırlamayı kolaylaştırabilir.
5. Geç kalmayın
Bir terapistle zaten randevu aldıysanız, yaklaşık 10 dakika erken gelin. Erken gelmek, zihinsel olarak hazırlanmanıza, zihninize odaklanmanıza ve yönetimle ilgilenmenize yardımcı olacaktır.
Bu arada, geç gelirseniz, kendinizi suçlu ve gergin hissedebilirsiniz, bu nedenle konsültasyon sorunsuz geçmez. Kaybeden de siz olacaksınız çünkü geç kalmak, terapistinizle saatlerce görüşmeyi kesmek anlamına gelir.