Ev Katarakt Göğüs biyopsisi hakkında bilinmesi gerekenler
Göğüs biyopsisi hakkında bilinmesi gerekenler

Göğüs biyopsisi hakkında bilinmesi gerekenler

İçindekiler:

Anonim

Göğüs biyopsisi, meme kanserini veya memedeki diğer topakları teşhis etmek için yapılan bir test prosedürüdür. O halde bu prosedür nasıl yapılır? Ne hazırlaman gerekiyor?

Meme biyopsisi neden yapılır?

Göğüs biyopsisi, laboratuvarda daha ileri inceleme için meme dokusundan bir örnek alma prosedürüdür. Bu örnekleme, göğüslerinizde hücre anormallikleri olup olmadığını belirlemek için yapılır.

Genel olarak, memede bir yumru, meme ucunda değişiklikler, memede olağandışı değişiklikler veya diğer meme kanseri semptomları hissederseniz bu test gereklidir.

Bu test genellikle mamografi veya meme ultrasonu gibi diğer meme kanserlerini kontrol ettikten sonra yapılır. Bu testler sonucunda, yaşadığınız bir yumru veya başka bir semptomun kanser olduğundan şüpheleniliyorsa, yeni bir göğüs biyopsisi yapılacaktır.

Bununla birlikte, göğsünüzdeki bir belirti veya yumru her zaman bir kanser belirtisi değildir. Ulusal Meme Kanseri Vakfı'nın raporuna göre, meme biyopsisi yapan kadınların yaklaşık yüzde 80'i sonuç kanser değil.

Test sonuçlarınız kanser gösteriyorsa, biyopsi doktorunuzun sahip olduğunuz meme kanserinin türünü ve aşamasını belirlemesine yardımcı olabilir. Böylece verilen meme kanseri tedavisi daha kesin ve etkili olacaktır.

Meme biyopsisi türleri ve prosedürleri

Yaygın olarak uygulanan çeşitli meme biyopsisi türleri vardır. Sahip olacağınız biyopsi türünün seçimi, sahip olabileceğiniz diğer tıbbi sorunların yanı sıra, sahip olduğunuz kanser yumru veya semptomunun boyutuna, konumuna ve ne kadar şüpheli olduğuna bağlıdır.

1. İnce iğne aspirasyonu (FNA) biyopsi

İnce iğne aspirasyonu (FNA) en basit biyopsi türüdür. Bu biyopsi, yumrunun içinden az miktarda doku emmek için ince bir şırınga yerleştirilerek yapılır.

Bu örnekleme prosedürüne meme ultrasonu ile yardımcı olunabilir veya desteklenmeyebilir. Klinik meme muayenesi sırasında göğüste bir yumru hissedilebiliyorsa, doktorlar genellikle ultrason yardımına ihtiyaç duymazlar.

Sadece elle bulmak zorsa, memedeki yumrunun tam yerini bulmaya yardımcı olmak için bir ultrason gereklidir. Bu prosedürden alınan doku örneği daha sonra inceleme için laboratuvara alınacaktır.

Prosedür basit olmasına rağmen, bir FNA biyopsisinden elde edilen doku örneklerinin sayısı sınırlıdır, bu nedenle laboratuvarda gerçekleştirilebilecek sınırlı test vardır. Doktor bu biyopsi ile net sonuçlar bulamadıysa, ikinci bir biyopsi veya başka bir biyopsi türüne ihtiyacınız olabilir.

Bir FNA biyopsisi, test yapılmadan önce lokal anestezi gerektirir, ancak çoğu durumda lokal anesteziye ihtiyaç duyulmayabilir. Bunun nedeni, lokal anestezi uygulamak biyopsi işleminin kendisinden daha ağrılı olabilmesidir.

2. Çekirdek iğne biyopsisi(CNB)

Çekirdek iğne biyopsisi daha büyük, daha kalın ve delikli bir iğne kullanılarak yapılan meme biyopsisidir. İğne genellikle ağa girip çıkmayı daha kolay ve daha doğru hale getiren bir cihaza takılır.

Daha büyük iğne boyutu, bu prosedürün daha fazla doku örneği almasına izin verir. Bu nedenle, bu tür biyopsi laboratuvarda daha fazla test yapılmasına izin verir.

Tıpkı FNA gibi, CNB biyopsisi de yumruyu elle hissederek veya yardımcı bir cihaz kullanarak yapılabilir. Yaygın olarak kullanılan bir yardımcı cihaz, yani memenin ultrasonu veya MRG'si, iğneyi yumruğun uygun alanına yönlendirmektir.

Bununla birlikte, FNA'dan farklı olarak, neredeyse tüm CNB biyopsi işlemlerinde işlemden önce lokal anestezi kullanılır.

3. Stereotaktik biyopsi

Stereotatik meme biyopsisi, memede topaklar veya şüpheli alanlar bulmak için mamografi kullanılarak yapılan bir biyopsi prosedürüdür. Bu prosedür genellikle göğsünüzdeki yumru veya anormal alan çok küçük olduğunda ve tek başına ultrasonda net olarak görülemediğinde gerçekleştirilir.

Bu işlem yapıldığında masanın üzerindeki açıklıkta tek göğüslü bir masaya yüzüstü yatmanız istenecektir.

Biyopsinin tam yerini görmek için göğüslere normal bir mamografi ile aynı şekilde basılacaktır. Daha sonra, doktor göğsünüzde küçük bir kesi yapacak ve ardından meme dokusundan bir örnek almak için içi boş bir iğne (CNB işleminde olduğu gibi) veya özel bir vakum kullanacaktır.

4. Cerrahi biyopsi

Cerrahi biyopsi memedeki yumrunun bir kısmının ameliyatla alınması işlemidir. Ayrıca, numune daha fazla araştırma için laboratuvara gönderilecektir. Bu işlem lokal veya genel anestezi altında yapılabilir.

5. Lenf düğümleri biyopsisi

Lenf düğümleri biyopsisi Lenf düğümlerinin yakınındaki meme dokusunun bir örneğini alan bir meme biyopsisi prosedürüdür. Bu biyopsi alanları genellikle koltuk altına yakın ve köprücük kemiğinin üzerindedir.

Bu prosedür, kanser hücrelerinin lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığını öğrenmek için yapılır.

Göğüs biyopsisi öncesi yapılması gereken hazırlıklar

Göğüs biyopsisi yapmadan önce, aşağıdakiler gibi belirli durumlarınız olup olmadığını doktorunuza söyleyin:

  • Bazı ilaçlara, latekse, bandajlara veya anestezik ilaçlara (anestezi) alerji.
  • Son yedi gün içinde aspirin, antikoagülan ilaçlar (kan sulandırıcılar), ibuprofen veya şifalı otlar dahil vitamin takviyeleri gibi bazı ilaçları almak.
  • Hamileyseniz veya hamile olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, biyopsi fetüs için tehlikelidir.
  • Kalp pili gibi vücudun içine yerleştirilen implante bir cihazı kullanmak, özellikle doktorunuz sizden MRI yapmanızı istediğinde.

Bunların dışında kollarınızın veya göğsünüzün altında losyon, krem, pudra, parfüm veya deodorant kullanmamalısınız.

Uzmanlar ayrıca biyopsi işleminden sonra sütyen giyilmesini tavsiye ediyor. İşlemden sonra ağrıyı azaltmaya yardımcı olmak için size soğuk kompres verilebilir. Sütyeniniz kompresin yerinde kalmasına yardımcı olacaktır.

Göğüs biyopsisinden sonra dikkat edilmesi gerekenler

Genellikle göğüs biyopsisi yapıldıktan hemen sonra eve gitmenize izin verilir. Bu prosedür genellikle hastanede kalmayı gerektirmez.

Doktor, biyopsi yapılan bölgedeki bandajları düzenli olarak temizlemenizi ve değiştirmenizi tavsiye edecektir. Doktor ayrıca ameliyat izlerinin nasıl düzgün bir şekilde tedavi edileceğini size söyleyecektir.

37 ° C'nin üzerinde ateşiniz varsa veya biyopsi derisinin bölgesi kırmızı, sıcak veya sızıntı yapıyorsa, bu bir enfeksiyon belirtisi olduğu için derhal doktorunuzu arayın.

Göğüs biyopsisinin risklerini tartın

Göğüs biyopsisi, düşük riskli bir teşhis prosedürüdür. Bununla birlikte, her prosedürün hala olası yan etkileri vardır. Göğüs biyopsisinin olası yan etkilerinden bazıları şunlardır:

  • Alınan dokunun büyüklüğüne bağlı olarak meme şeklindeki değişiklikler.
  • Çürük ve şişmiş göğüsler.
  • Enjeksiyon bölgesinde ağrı.
  • Özellikle kesi yaralarıcerrahi biyopsi.
  • Biyopsi bölgesinin enfeksiyonu.

Biyopsi sonrası doktorunuzun tüm tedavi talimatlarını uyguladığınızdan emin olun. Bu, enfeksiyon kapma şansınızı azaltacaktır.

Göğüs biyopsisinin sonuçları nasıl bulunur?

Göğüs biyopsisinin sonuçları genellikle işlemden birkaç gün sonra ortaya çıkacaktır. Test sonuçları daha sonra yumruğunuzun iyi huylu (kanserli değil), kanser öncesi veya kanser pozitif olup olmadığını gösterecektir.

Sonuç kanser değilse, yumru bir fibroadenom, fibrokistik meme değişiklikleri, intraduktal papilloma tümörü veya diğer iyi huylu meme tümörü anlamına gelebilir. Örneğiniz kanserli ise, biyopsi sonuçları sahip olduğunuz meme kanseri tipinin yanı sıra kanser hücrelerinin gelişimini veya meme kanserinizin evresini listeleyecektir.

Bu tespit, doktorların doğru tedaviyi sağlamasını kolaylaştırır. Biyopsi yoluyla meme kanserinin varlığı ne kadar erken keşfedilirse, tedaviye o kadar erken başlanabilir. Bu şekilde, iyileşme şansınız da artacaktır.

Göğüs biyopsisi hakkında bilinmesi gerekenler

Editörün Seçimi