İçindekiler:
- Hormonların işlevini tanımak
- 1. İnsülin hormonu
- 2. Paratiroid hormonu
- 3. Kortizol hormonu
- 4. aldosteron hormonu
Büyümüş geniz etine sahip, adet bozuklukları yaşayan, kısa boylu veya belki de çoğu zaman diyabetli insanlar bulan tanıdıklarınız olabilir. Bunun gibi hastalıkların hormonal bozukluklardan kaynaklandığını biliyor muydunuz? Bu nedenle, hormonların insan vücudu için işlevi kesinlikle gereklidir.
Hormonların işlevini tanımak
Hormonlar, vücudun belirli bölgelerinde küçük miktarlarda oluşan ve diğer vücut dokularına taşınan ve vücut hücrelerinin aktivitesini etkileyen maddelerdir.
Hormonlar hem beyinde (hipotalamus ve hipofiz bölümleri) hem de beynin dışında (pankreas, tiroid bezi, adrenaller ve üreme organları) üretilir.
Bu organlar hormon salgılarlar, ardından hormonlar bu hormonların çalıştığı hedef organlara kan dolaşımına girer.
Vücut birçok hormon üretir. Üretilen tüm hormonlardan hayatta kalmak için gerekli olan dört hormon vardır. Bu temel hormonda ciddi bir rahatsızlık varsa ölüm meydana gelebilir. Dört hormon nedir?
1. İnsülin hormonu
İnsülin, pankreas beta hücreleri tarafından üretilen bir hormondur. Bu hormonun anabolik veya yapıcı özellikleri vardır. İnsülin, kandaki besin seviyeleri (şeker, yağ ve amino asitler) arttığında üretilir.
İnsülin hormonunun vücuttaki işlevi, kan şekeri düzeylerini, serbest yağ asitlerini ve amino asitleri düşürmek ve depolanmalarına yardımcı olmaktır.
İnsülin hormonunun varlığı, insan vücudundaki hücrelerin ana enerji bileşeni olarak şekeri kullanmasına neden olur. İnsülin hormonunun çalışması, pankreasın alfa hücreleri tarafından üretilen glukagon hormonu tarafından karşılanır.
İnsülin hormonunun yokluğu, diabetes mellitus (DM) veya şeker hastalığı gibi hiperglisemiye (yüksek kan şekeri seviyeleri) neden olabilir. Tedavi edilmezse hiperglisemi böbrekler, sinirler ve retina gibi çeşitli organlarda etkileşime neden olabilir.
İnsülin eksikliği ayrıca yağ dokusundaki yağın parçalanmasına neden olarak kandaki yağ asitlerinde artışa neden olabilir.
Vücudun ana yakıt olarak şekeri kullanamadığı bir durumda hücreler, alternatif enerji olarak yağ asitlerini kullanacaktır.
Yağ asitlerinin enerji için kullanılması, doğada asidik olan ve asidoza neden olan keton cisimciklerinin (ketozis) salınımını artıracaktır. Bu asidoz beynin çalışmasını azaltabilir ve şiddetliyse komaya ve sonunda ölüme yol açabilir.
2. Paratiroid hormonu
Paratiroid hormonu (PTH), paratiroid bezleri tarafından üretilen bir hormondur. Bu bez, tiroid bezinin çevresinde bulunur. PTH, kandaki kalsiyum seviyelerinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Kalsiyumun kendisi, kas kasılması ve kanın pıhtılaşma süreçleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
PTH, kan kalsiyumunun düşük olduğu koşullarda atılır. Bu hormon, kalsiyumun kemiklerden salınmasını, bağırsaklardan ve böbreklerden kalsiyum emilimini artırarak kalsiyumu artırır. Kalsitonin, PTH'nin çalışmasını engelleyebilen bir hormondur.
PTH yaşam için çok önemlidir çünkü PTH yoksa, solunum kasları da dahil olmak üzere kas spazmları meydana gelebilir, bu da solunum yetmezliğine ve ölüme neden olabilir.
3. Kortizol hormonu
Steroidleri çok duymuşsunuzdur. Steroidler genellikle antiinflamatuvar olarak veya Spor salonu Çoğu zaman insanların iyi bir şekle girmek için steroid enjekte etmek istediklerini duyarsınız. Bununla birlikte, vücudun zaten kortizol hormonu adı verilen doğal bir steroide sahip olduğunu biliyor muydunuz?
Kortizol veya glukokortikoidler, adrenal bezler tarafından salınan en bol hormonlardır. Bu hormonun temel bileşeni kolesteroldür. Kortizol stres hormonu olarak bilinir, çünkü bu hormon özellikle vücudumuz stres altındayken salınır.
Kortizol hormonunun işlevi metabolizmada ve vücudun bağışıklık sisteminde çok önemlidir. İnsülinin aksine kortizol hormonu metaboliktir (parçalanır).
Kanda kortizol hormonunun varlığı vücuttaki besin rezervlerinin parçalanmasını artırabilir, böylece kandaki kan şekeri, yağ ve amino asitler artacak, bu nedenle bu maddeler stresli durumlarda enerji kaynağı olabilmektedir.
4. aldosteron hormonu
Aldosteron hormonu kortizolden daha az sıklıkla duyulabilir. Aldosteron ayrıca böbrek üstü bezleri tarafından salgılanır ve vücuttaki sodyum (tuz) ve potasyum iyonlarının dengesinde önemli bir role sahiptir. Aldosteron, kandaki sodyum seviyesi düştüğünde veya kandaki potasyum seviyesi aşırı olduğunda üretilecektir.
Bu hormon sodyumun böbrek hücreleri tarafından yeniden emilmesine ve potasyumun idrarla atılmasına neden olur. Sodyumun yeniden emilimini, suyun böbreklerden emilmesi izler.
Bu mekanizma sayesinde sodyum depolanır ve vücut sıvılarında artış olur ve bu da kan basıncında artışa neden olur.
Aldosteronun yokluğu vücudun sodyum ve su kaybetmesine ve ayrıca hızlı ölüme neden olabilecekleri için tehlikeli olan potasyum seviyelerinde artışa neden olabilir.