Ev Diyet Sinüzit efsaneleri ve gerçekleri: Sinüslerin bulaşıcı olabileceği doğru mu?
Sinüzit efsaneleri ve gerçekleri: Sinüslerin bulaşıcı olabileceği doğru mu?

Sinüzit efsaneleri ve gerçekleri: Sinüslerin bulaşıcı olabileceği doğru mu?

İçindekiler:

Anonim

Sinüzit, elmacık kemikleri ve alnın arkasında yer alan küçük, hava dolu boşluklar olan sinüs duvarlarının iltihaplanmasıdır. Genellikle soğuk algınlığı ve öksürük gibi sinüslerin bulaşıcı olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca sinüsler öksürük, burun tıkanıklığı ve soğuk algınlığı ile de karakterizedir. Ancak görünüşe göre bu varsayım her zaman doğru değildir. Öyleyse, hangi sinüzit gerçekleri doğrudur ve hangileri sadece mittir?

Sinüzit efsaneleri ve gerçekleri, hangisinin doğru olduğu kanıtlanmıştır?

1. Burun akıntısı veya yeşil sinüs enfeksiyonu belirtileri

Bu görüş doğru değil. Yeşilimsi sarı kokan bir burun akıntısı, on gün devam ederse yeni bir sinüs enfeksiyonu belirtisidir. Bununla birlikte, birkaç gün boyunca sarı veya yeşil burun akıntısı başka faktörlerden de kaynaklanabilir. Bu nedenle, emin olmak için bir doktora danışmanız gerekir.

2. Sinüs enfeksiyonları bulaşıcı olabilir

Bugüne kadar, sinüs enfeksiyonlarının bulaşıcı olduğunu gösteren sağlam bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, viral bir enfeksiyonun sonucu soğuksa, o zaman patojen kişiden kişiye geçebilir. Veya grip gibi viral bir enfeksiyon sonucu sinüzite neden oluyorsa virüsün başka bir kişiye bulaşmasına neden olabilir.

Genellikle hava yoluyla bulaşan bir soğuk algınlığı veya grip olabilir. Bu enfeksiyonu önlemek için ellerinizi sabun ve suyla yıkamayı alışkanlık haline getirin ve elleriniz temiz değilken gözlerinize, burnunuza, ağzınıza dokunma alışkanlığından kaçının.

3. Sinüs enfeksiyonlarının neden olduğu baş ağrıları

Sinüs enfeksiyonları ve soğuk algınlığı iki farklı şeyden kaynaklanır; soğuk algınlığına bakteriler neden olurken sinüslere virüsler neden olur. Ve baş ağrılarına daha çok grip veya soğuk yanı sıra alerjik reaksiyonlar (polen, kir ve toza alerjiler, evcil hayvan tüyleri veya başka bir şey) neden olur. Alerjik bir reaksiyon, gerçek bir sinüs enfeksiyonu olmadığında şişmeye, sinüsleri bloke edebilir ve sinüs ağrısına neden olabilir.

4. Sinüs sadece antibiyotiklerle tedavi edilebilir

Antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu enfeksiyon sürecini durdurma etkisine sahip bir ilaç türüdür. Sinüs vakalarının yüzde doksanı virüslerden kaynaklanmaktadır, bu nedenle antibiyotikler onları tedavi etmede etkili olmayacaktır. Tıbbi kılavuzlar, sinüs semptomları yaşadıktan on gün sonra antibiyotik kullanılmasını önermektedir.

On günden önce antibiyotik alırsanız, bu tehlikeli olabilir çünkü bunlar alerjik reaksiyonlara neden olabilir, antibiyotik direncini artırabilir, ikincil enfeksiyonlara katkıda bulunabilir ve doğru kullanılmazsa başka komplikasyonlara neden olabilir.

5. Kronik sinüs ancak ameliyatla tedavi edilebilir

Bu sinüzit olgusunun bir anlamı var. Kronik sinüs hastaları için genellikle son çare ameliyattır. Diğer sinüs vakaları için, sinüs tedavisinde cerrahinin etkili olmayacağı anlamına gelmez, ancak sinüziti tedavi etmek için öncelik verilebilecek birkaç başka alternatif vardır, örneğin:

  • Topikal nazal ilaç (burun spreyi veya sulama yoluyla)
  • Alerji iğneleri gibi alerji tedavileri
  • Akupunktur

Bununla birlikte, ameliyat hala mümkündür, çünkü aslında sinüs cerrahisi, bazı hastalar için yaşam kalitesini iyileştirmede çok başarılı olmuştur.

Sinüzit efsaneleri ve gerçekleri: Sinüslerin bulaşıcı olabileceği doğru mu?

Editörün Seçimi