Ev Blog İnsan ağzının benzersiz gerçeği: kökeni
İnsan ağzının benzersiz gerçeği: kökeni

İnsan ağzının benzersiz gerçeği: kökeni

İçindekiler:

Anonim

Ağız, yüzünde bulunan insan vücudunun bir organıdır. Ağızda, dil ve dişler gibi vücudun başka birkaç parçası vardır. Bununla birlikte, kendi ağzınız hakkında zaten ne kadar bilginiz var? Sindirim sistemine besin girişi için ana kapı olmasının yanı sıra, insan ağzı hakkında bilinmesi gereken gerçekler nelerdir? Aşağıdaki gerçeklere bir göz atın, gidelim.

İnsan ağzının çeşitli benzersizliği

1. Ağızdaki tükürük paha biçilmezdir

Tükürük sadece dudaklarınızı yıkayabilen tükürük değildir. Tükürük, ağızda bulunan bir sıvıdır. Ağzın her yerini kaplayan bu kalın su bazlı maddenin başka birçok işlevi de vardır.

Tükürüğün en önemli işlevi ağzı ve içindeki diğer organları kurumasına karşı korumaktır. Susuz kalmış birçok insana ağızlarında tükürük olması yardımcı olur. Susuz kalmayı önlemenin yanı sıra, tükürük sindirime yardımcı olmak için de kullanılır. Tükürükte amilaz enziminin varlığı, gıdalardaki karbonhidratların işlenmesine yardımcı olabilir.

2. Dişler güçlü malzemeden yapılmıştır

İnsan ağzının bu seferki gerçeği dişlerde. Dişler, ağız içinde mineden yapılmış organlardır. Mine, dişler de dahil olmak üzere organların yapı taşıdır ve gücü demir ile eşleştirilebilir. Bu, dişçiye gittiğinizde kanıtlanmıştır, aletler demirden veya matkaptan yapılmıştır.

3. Ağız, gözler ve burun ile birleşir

İnsan ağzının gözlere ve buruna bağlı olduğunu biliyor muydunuz? Evet, temelde ağız, burun ve gözlerin her ikisi de sindirim sistemine giren kanallara, açıklıklara ve bezlere sahiptir.

4. Tükürük kandır

Ağızdaki tükürük, vücuttaki kandan oluşan bir sıvıdır. Evet, bu gerçek şaşırtıcı, çünkü tükürük sadece ağzı ıslatmak için tükürük değildir.

Tükürük, kan yüzün arkasında bulunan bezlerin birkaç kısmına aktığında oluşur. Daha sonra kan plazması süzülür ve tükürüğe dönüştürülür. Bu kan filtreleme işlemi de özel hücreler aracılığıyla yapılmaktadır. İnsan ağzındaki tükürük bezleri de plazmanın geri kalanını emer.

5. Dilde binlerce tat tomurcuğu var

Dilinize mikroskopla baktığınızda onu görünce şaşıracaksınız. O kadar pürüzsüz olduğunu düşündüğünüz dil, yüzeyin binlerce tat tomurcuğuyla kaplı olduğu ortaya çıkıyor. Dildeki bu kızarıklıklar daha çok mantara benziyor. Ayrıca, dildeki her nodülün sonunda hala sinirler vardır.

Bilmeniz gerekir ki, bu tat tomurcuklarındaki sinirler de sonunda ölebilir. Sonuç olarak, tat tomurcuklarınız artık ağzınıza giren tatlara duyarlı değildir. Bu aynı zamanda bir kişinin neden yaşlandıkça iştahının daha fazla azaldığını da açıklar. Evet, dil artık iştahın azalması için çeşitli lezzetli tatları tadamaz.

6. Dil, kasların birleşiminden oluşan bir organdır.

Dilinizin etli bir kas olduğunu kim düşünebilirdi? Evet, dil hareket edebilen 4 kasın birleşimidir. Bu 4 kasın kombinasyonu, "R" ve "L" gibi alfabeyi yutma, konuşma ve telaffuz etme gibi hareketler üretebilir.

7. İnsan ağzı çok karmaşık bir iletişim aracıdır

Bazı hayvanlar, diğer hayvanlar tarafından salınan ve yakalanan özel kimyasallar olan feromonlar aracılığıyla iletişim kurar. Arılar gibi vücut hareketleri ve titreşimlerle (dans gibi) iletişim kuran hayvanlar da vardır. Şimdi, çoğu insan sesle iletişim kuruyor.

Ses orijinal olarak akciğerlerden, boğazdan, ses kutusundan ses tellerine üretiliyordu. Ancak bu sesler insan ağzı yardımı olmadan dil olmazdı. Ses tellerine hava üflendikten sonra dil, ağız çatısı, dişler, dudaklar gibi ağız kısımları sistematik olarak hareket ederek belirli sesler oluşturur.

Kendiniz deneyin, ağzınızı veya dudaklarınızı hiç oynatmadan "B" sesi çıkarabilir misiniz? Dilinizi ağzınızın çatısına veya üst dişlerinize yapıştırmadan "L" sesi çıkarabilir misiniz? Tabii ki çok zor. Bu, iletişim aracı olarak insan ağzının önemi.

Ağzınız, alfabe A'dan Z'ye "ng", "ny" gibi seslere kadar yüzlerce ses üretebilir. İnanılmaz, değil mi?

İnsan ağzının benzersiz gerçeği: kökeni

Editörün Seçimi