İçindekiler:
- Sinüzit enfeksiyonlarının türleri değişebilir
- Akut sinüzit
- Subakut sinüzit
- Kronik sinüzit
- Yetişkinlerde sinüzit için risk faktörleri nelerdir?
- Sinüzit önlenebilir mi?
Sinüzit, sinüslere saldıran enfeksiyon veya iltihaplanma durumudur. Sinüsler, burun için mukus üretme görevi ile burun boşluğuna açılan yüzün arka tarafında bulunan küçük hava cepleridir. Virüsler veya bakteriler nedeniyle çok fazla mukusunuz olduğunda sinüzit teşhisi konulur. Bu yüzden sinüzitli insanlar genellikle soğuk algınlığı ve burun tıkanıklığından muzdariptir. Ama aslında, sinüzit için onu geliştirme şansınızı artıran çeşitli risk faktörleri vardır.
Sinüzit enfeksiyonlarının türleri değişebilir
Sinüzit semptomları aslında genel olarak grip semptomlarına benzer. Koku alma, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, ateş, yorgunluk, öksürük, boğaz ağrısının azalmış fonksiyonundan başlayarak.
Öyle bile olsa, herkesin yaşadığı tüm sinüzitler aynı değildir. Semptomlarını ayırt etmek genellikle zor olan birkaç sinüzit türü vardır. Her kişi için sinüzit tipi, durumun ciddiyeti ve semptomların sürdüğü süre ile ayırt edilir:
Akut sinüzit
Akut sinüzit, diğer sinüzit enfeksiyonları arasında en kısa süreye sahiptir. Genellikle bir ila iki hafta süren akut sinüzite neden olan viral enfeksiyonlarla karşılaştırıldığında, bakterilerin neden olduğu akut sinüzit dört haftaya kadar sürebilir.
Subakut sinüzit
Subakut sinüzit genellikle bakteriyel bir enfeksiyon veya mevsimsel alerji tarafından tetiklenir ve bu da akut sinüzitten daha şiddetli olduğu kabul edilir. Bu durum genellikle yaklaşık üç ay sürer.
Kronik sinüzit
Kronik sinüzit tartışmasız en şiddetli sinüzit türüdür çünkü semptomlar üç aydan fazla sürebilir. Bu durum sadece virüs veya bakterilerden kaynaklanmamakta, alerji atağı ile birlikte veya burun içindeki bir problem nedeniyle de ortaya çıkabilmektedir.
Yetişkinlerde sinüzit için risk faktörleri nelerdir?
Sinüzit enfeksiyonu ayrım gözetmeden herkesi etkileyebilir. Bununla birlikte, sinüzit için onu geliştirme şansınızı artırabilecek birkaç risk faktörü vardır.
Örneğin alışılmadık bir burun yapınız varsa. Ya burun boşluğunu ayıran duvarın orta hattan kayması (nazal septal deviasyon) ya da burun içindeki dokunun büyümesi (nazal polipler). Çevreden gelen alerjilere maruz kalmak da sizi sinüzit yaşamaya tetikleyecektir.
Çok İyi Sağlık sayfasından bildirilen bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler sinüzit riski altındadır. HIV / AIDS, multipl miyelom, kan kanseri olan veya rutin olarak kemoterapi tedavisi gören veya kortikosteroid ilaçları olan kişileri içerir.
Ek olarak, bilmeden sinüzit risk faktörleriyle ilişkili olan çeşitli başka tıbbi durumlar vardır. Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), astım, rinit, kistik fibroz ve otoimmün hastalıkları içerir.
Sinüzit önlenebilir mi?
Daha önce açıklandığı gibi, sinüzit genellikle vücut alerjenlere, soğuğa, virüslere veya bakterilere maruz kaldıktan sonra gelişmeye başlar. Bu nedenle, sinüsleri önlemek için atabileceğiniz ilk adımlardan biri sağlıklı bir yaşam tarzı yaşamaktır, bu da enfeksiyona neden olan alerjenleri ve mikropları önleyebilir.
Düzenli bir diyet uygulamaya başlayın; vücudun ihtiyaç duyduğu beslenme kaynağını doldurun; ve yemekten önce ve sonra, tuvaletten, evin dışından veya çok sayıda mikrop içerdiği düşünülen herhangi bir nesneye dokunduktan sonra ellerinizi özenle yıkayın. Unutmayın, vücudun sigara dumanına, kimyasallara, polene ve diğer alerjenlere maruz kalmasını sınırlayın.