İçindekiler:
- Sadece cilt yaşlanması değil, kadınlar da üreme yaşlanmasını yaşayacak
- Bir kadının yumurtasının rezervi yaşla birlikte küçülür
- Hamile kalmak sadece zor değil, bu yaşta hamile kalmanın da birçok riski var
Her çiftin genellikle kendi anlaşması vardır, çocuk sahibi olacakları zaman, ister ilk çocuk ister ikinci çocuk olsun, hamilelik çok dikkatli planlanmalıdır. Bununla birlikte, bir kadının doğurganlığı, biri yaş olmak üzere birçok faktörden etkilenir.
35 yaşın üzerinde kadın doğurganlığı azalacaktır. Bu olgunluk çağında hala genç hissediyor olsanız da, yumurtanın durumu aslında 20'li yaşlarınızdakiyle aynı değildir. Öyleyse neden 35 yaşın üzerindeki kadınlar hamile kalmakta zorlanıyor? Cevap bu.
Sadece cilt yaşlanması değil, kadınlar da üreme yaşlanmasını yaşayacak
Kadınlar ciltte yaşlanma riskinin yanı sıra üreme sistemlerinde de yaşlanma yaşayabilir. Yaşlandıkça kadınların yumurtaları azalacak çünkü kadınlar üreme yaşlanmasına maruz kalıyor, bu her zaman sperm üretebilen erkeklerden farklı.
Yumurtalıkların kronolojik yaşı ve yumurtalıkların biyolojik yaşı olmak üzere yumurta üretme kabiliyetini iki yön etkiler. Kronolojik yaş ile kastedilen, doğum tarihine karşılık gelen yaş veya sayıdır. Bu arada biyolojik yaş, aynı yaştaki kadınlarla karşılaştırıldığında bir kadının yumurtalık rezerviyle ilgilidir.
Bu arada yumurtalık rezervi, yumurtalıkların belirli sayıda ve kalitede yumurta üretme kapasitesidir. Doğal olarak, yaşlandıkça, kadınların üreme yaşlanmasını yaşadıkça bir kadının yumurta hücresi azalacaktır.
Kadınlarda üreme yaşlanma oranı da aynı değildir ancak yumurtalık rezervlerinin azalmasına neden olan yumurtalıkların biyolojik yaşlanmasında genetik ve çevresel faktörlerin de büyük rol oynadığı ortaya çıkmaktadır. Sonuç olarak biyolojik yaş, kronolojik yaştan daha yaşlı olabilir. Bu, 35 yaşın üzerindeki kadınların hamile kalmasını zorlaştırır.
Bir kadının yumurtasının rezervi yaşla birlikte küçülür
St. Andrew Üniversitesi ve Edinburgh Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, 30'lu yaşlarındaki kadınların hamile kalma olasılığı daha düşük. Kadınlar 30 ila 40 yaşları arasında hala yumurta üretebilse de, bu yumurtalık rezervleri hızla küçülmeye devam ediyor.
Bu çalışmanın sonuçları, yumurta hücrelerinde hızla önemli bir düşüş buldu. Kadın yaşlandıkça yumurtaların kalitesi de kötüleşecek ve bu da bebeğin sağlıksız doğma riskini artıracaktır.
Araştırmanın sonuçlarından, ortalama bir kadının 300.000 yumurta ile doğduğu da biliniyor. Ancak bu sayı, ilk başta düşünüldüğünden çok daha hızlı bir oranda düşüyor. Çalışma, yumurta hücrelerini görmek için İngiltere, ABD ve Avrupa'da çeşitli yaşlarda 325 kadının verilerine bakılarak gerçekleştirildi.
Veriler daha sonra kadının yaşamı boyunca yumurtalık rezerv potansiyelindeki ortalama düşüşle ilgili olarak grafiklendirilir. Araştırmalar, 30 yaşına kadar kadınların yüzde 95'inin yumurtalık rezervlerinin sadece yüzde 12'sine sahip olduğunu ve 40 yaşına kadar sadece yüzde 3'ünün kaldığını gösteriyor. Bu, 35 yaşın üzerindeki kadınların hamile kalmasını zorlaştırır.
Hamile kalmak sadece zor değil, bu yaşta hamile kalmanın da birçok riski var
Ayrıca çalışmanın sonuçları, kadınlar arasında yumurta sayısında büyük bir fark olduğunu da gösterdi. Bazı kadınlarda 2 milyondan fazla yumurta hücresi bulunurken bazılarında en az 35.000 yumurta bulunur.
Bu araştırma ile kadınlara, otuzlu yaşların ortasından sonra doğurganlığın azalması nedeniyle, hamilelik planlarını geç kalmamaları, hatta ertelememeleri de hatırlatılıyor.
Down sendromlu bir bebek doğurma riskinin yanı sıra, düşük yapma ve sezaryen ile doğum yapma riskine ek olarak, 35 yaşın üzerindeki gebelerde bebeğin anne karnında veya doğum sırasında ölme riski de vardır. Bu risk her gebelik döneminde bulunsa da 35 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu risk daha fazladır ve 1000 gebelikte 7'dir.
x